28 Haziran 2010 Pazartesi

Öküzgözü ve Chardonnay

Bu hafta doğu Anadolu yöresinde beraber çalıştığımız bağcılarla görüşmek ve onlara bazı tavsiyelerde bulunmak üzere Elazığın yollarını tuttum.
Bu hasat döneminde verim daha düşük olacak ve bu verim düşüklüğü şaraplara olumlu yansıyacaktır.

Bu sene ülkenin her yerinde hava çok kaprisli geçti. Bahar ayları ıslak ve güneşliydi. Yazın şimdi başlaması ise oldukça sevindirici. çünkü fazla nemlilik üzüm çubukları için hastalık yapıyor. Haziran sonundayız ve hasada daha çok uzun bir süre var, endişelenmek için herhangi bir nedenimiz yok.

Ürgüp’te Chardonnay çubukları inanılmaz bir hızda büyüyor. Herhangi bir hastalık yok. Üzüm taneleri ufak ve bitki üzerinde homojen bir şekilde dağılmış.
Bu sene erken olmasını beklediğimiz bir hasat dönemi.

Büyüyen çubuk (son yaprağa göre çubuğun ucu çok yüksek) :

çubuğun büyümesi yavaşladı (çubuğun ucu son yaprağın biraz üzerinde) :
çubuğun büyümesi durdu (yaprağın üstünde birşey kalmadı, çubuğun ucu düştü) :

22 Haziran 2010 Salı

Turasan şarapları hakkında Anadolu Ajansının haberi

Nevşehirli bir şarap firmasının ürettiği 4 marka, şarap alanındaki önemli yarışmalar arasında gösterilen Concours Mondial de Bruxelles'de 2 altın, 2 gümüş madalya kazandı.

Ankara - Firmanın sahibi Hasan Turasan, Concours Mondial de Bruxelles yarışmasının kalite ve ciddiyet açısından dünyadaki uluslararası şarap yarışmaları içinde ilk üç sırada yer aldığını söyledi.

Kırmızı, beyaz ve rose dallarında yarışmaya katıldıklarını ve yarışmada Turasan Rose'nin altın madalya kazandığını belirten Turasan, şarabın Türkiye'de üretilen rose şarapları içinde uluslararası yarışmalarda ilk altın madalya kazanan ürün olduğunu dile getirdi.

Seneler Cabernet Sauvignon, Merlot ve Syrah karışımından elde ettikleri bir ürünün de aynı yarışmada altın madalya kazandığını ifade eden Turasan, Seneler Narince ve Seneler Öküzgözü şaraplarının ise gümüş madalya kazandığını bildirdi.

"Başarıda kalite sürekliliği önemli"

Kalitelerindeki sürekliliğin kazandıkları başarıda önemli olduğuna dikkati çeken Turasan, doğru zamanda doğru hareketleri yapmanın başarılarına katkı sağladığını dile getirdi.

Yıllık 2 milyon litre üretim kapasitesine sahip olduklarını ifade eden Turasan, toplam olarak 24 çeşit ürüne sahip olduklarını söyledi.

Yarışmayla gelen başarının ardından Avrupa'daki şarap uzmanlarından olumlu tepkiler aldıklarını aktaran Turasan, ''Türkiye'de şarapçılığın ilerleyebilmesi için sektörün önünün açılması lazım'' diye konuştu.

Şarabın ülkeler arasında iyi bir reklam aracı olduğunu belirten Turasan, ''Eğer çok iyi bir planlama yapılabilirse Türkiye, 10 sene içerisinde, dünya üzerinde çok iyi bir şarap markası olabilir'' dedi.

"Ödüllü şaraplar Çin'e ihraç ediliyor"

Yarışmanın ardından ödül kazanan şarapları Çin'e ihraç etmeye başladıklarını anlatan Turasan, kendi alanında Çin'e ihracat yapan ilk firmalardan olduklarını söyledi.

İhracat oranlarının şu an için çok yüksek boyutta olmadığını belirten Hasan Turasan, ''Bizim için önemli olan ihracat hareketini başlatabilmekti. Çünkü, dünya pazarında Türk şarabı çok az biliniyor'' ifadesini kullandı.

Sektörün önünün açılması için önerilerini de anlatan Turasan, şarap üreten ülkelerle ithal eden ülkelerdeki vergilendirme sisteminin çok farklı olduğunu bildirdi.

Şarap üreticisi ülkelerde ürünün üzerinde herhangi bir vergi olmadığını vurgulayan Turasan, Türkiye'deki vergilendirme sisteminin üretici için ağır olduğunu kaydetti.

Şaraba nasıl bakıldığının önemli olduğunu da dile getiren Turasan, ''Şarabın ham maddesi üzümdür. Türkiye, konumu gereği üzüm yetiştirmeye son derece elverişli bir ülkedir. Bana göre, katma değeri son derece yüksek bir üründür'' şeklinde konuştu.
15 Haziran 2010
kaynaklar : AA , Cumhuryiet

16 Haziran 2010 Çarşamba

Cabernet Sauvignon bağlarında "relevage"

Geçtiğimiz hafta Ürgüp bağlarımızdaki Cabernet Sauvignon çubukları büyük fırtınalarla birlikte çiçeklendi.
Çiçekler büyümeleri için gerekli optimum şartları bulamadılar. Yağmur ve soğuk hava engelledi. Küçük meyvelerin tamamı döküldü. Bunu söylemek için çok erken ama bu hasat öncesinde yaşanan veri kayıpları küçük taneleri ortaya çıkardığından oldukça faydalı görünüyor.
Nitekim fazlasıyla artmış olan verimi yağmur doğal olarak düzenledi ve azalttı.

Bu hafta da bağ ekibimiz farklı yönlerde büyüyen üzüm çubuklarını bir araya topladılar (bu işe fransızcada "relevage" (söylenişi: rölövaj) denir) ve tellerin arasına aldılar.
rölövaj öncesi
rölövaj sonrası

Bu da kalınlık oluşturduğundan mikroklima oluşturdu ve üzüm çubuklarının daha güzel bir gelişme kaydetmesini sağladı.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Turasan Roze 2009

Roze (pembe şaraplar) 2 yıl öncesine kadar Turkiye’de tüketilen şarapların arasında değilken şu an tüketim oranı gittikçe artan bir potansiyele sahip olmaya başladı. 
Bu da oldukça sevindirici. Böylece her geçen süre zarfında daha çok insan pembe şaraplara yöneliyor. Hem ucuz oluşu hem de birden çok alternatifteki yiyecekler ile uyum sağlaması pembe şarapların öne çıkmasını sağlıyor.

2007'den beri Turasan ailesi Kalecik Karası ve Öküzgözü üzümlerinin karışımlarından yapılan pembe şarapları üretiyor. Kalecik Karası ve Öküzgözü üzümleri kabukları ile birlikte çok az miktar tutulup arzulanan renk elde edildiğinde kabuklarından ve çekirdeklerinden ayrılıyor ve elde edilen bu pembe üzüm suyu beyaz şarapta olduğu gibi fermente ediliyor. 
 

Turasan roze 2009'un %65 Kalecik'te yer alan Kalecik Karası üzümlerinden, %35 ise Elazığ'da yer alan Öküzgözü üzümlerinden yapılmaktadır. 
İçinde maviliklerin de gizlendiği açık bir pembe renge sahip. 
Burunda da en az renkte olduğu kadar parlak kokular hissediliyor: nar şurubu, çilek, siyah frenk üzümü, vişne, biber ve meyankökü
Damakta ise 2009 yılı hasadının asitliği ve üzümden gelen yuvarlaklığın yanı sıra nar şurubu, karamel, şekerlenmiş elma, siyah kuş üzümü ve çilek hissediliyor.

Diğer bütün pembe şaraplar gibi 3 yıl içinde ve yazın 6-8 derecelerde, yıl sonuna doğru ise 8-10 derecelerde tüketilmelidir. 

3 Haziran 2010 Perşembe

Şişeleme

Sizlere bağlarımız hakkında çok bilgi verdim. Sıra şarap mahzenimiz ve şişeleme bölümlerimizde. 
Bahar aylarında ve yaza doğru işlerimizin büyük bir kısmını şişeleme oluşturur. Bu şarapların satıştan önce geçirdiği son teknik aşamadır. 
Şişeleme kesinlikle bir son dakika olayı değildir. Şarap önceden hazırlanmalıdır. Bazen bu 3 ayı alır. 
Bu aşamada şarap çok kırılgandır. En küçük bir hata bile çok büyük felaketlerin oluşmasına sebep olur. Yapılan her hazırlığın tam anlamı ile yapılması gerekmektedir. Turasan takımı bu hazırlıkların tamamının bilincindedir ve hepsini layığıyla yaparlar. 
Şişeler önce yıkanıyor ve kurutuluyor : 
sonra dolduruluyor (resimde Turasan Roze 2009) :
mantarlanıyor : 


etiketleniyor ve kolileniyor : 
Dolumun hemen bitiminden sonra mantarın eski formunu alması adına şarap şişeleri 1 ile 2 gün dikey bekletiliyor. Sonrasında koliler çevriliyor ve mantarları şarapla temas edecek şekilde bekletiliyor.
Mahzenlerimizde ürünlerimiz şişelenmiş bir vaziyette yıllandırılıyorlar

2 Haziran 2010 Çarşamba

Memnuniyet

Birkaç gün önce dostlarımla bir akşam yemeği yedim. Içlerinden birisi hiç şarap içmediğini çok nadir de olsa beyaz şarap alabileceğini ifade etti. 
Aperatif olarak Turasan Roze 2009 ve akşam yemeğinde de Seneler Öküzgözü 2007 içtik. Nezaketen mi takdir etti yoksa gerçekten mi beğendi bilmiyorum ama arkadaşım her ikisini de içti. 
Dün tam olarak şunu öğrendim. Restoranlarda bu arkadaşım rakı yerine Turasan Roze istiyormuş. Bu bana büyük bir zevk ve turasan ailesinde çalışma hırsı verdi. 
Teşekkürler !