28 Mart 2010 Pazar

Mart ayındayız ve hava hala belirsiz

Son günlerde hoş olmayan bir sürpriz yaşadık. Geçtiğimiz haftalarda havaların ısınmasıyla birlikte badem ve kayısı ağaçları çiçek açmıştı. Ne var ki son günlerde -5  e düşen gece hava sıcaklıkları yüzünden erken uyanan ağaçlar dondu. Bu yıl kayısı ve badem hasadı zayıf olacak gibi duruyor.
Mart ayının başlarında ısınan havadan ötürü bitkilerin uyanması 2009 a göre 2 hafta önceye kaydı.Bu durum üzüm çubuklarını pek etkilemedi henüz onlar gözlerini açmadılar.

Geçen cumartesi budanmaya başlanan Zeynep bağlarının budama işleminin önümüzdeki hafta başlarına bitmesi bekleniyor. 
2010 kışı kapadokyada çok soğuk değildi. Bu yüzden asma kütükleri ve tomucuklar mükemmel durumdalar. Fazlaca yağmur yağdı ve bu yağmur toprağa bolca su sağladı. Şu günlerde de  havalar güzel gidiyor.. Eğer bölgenin korkulan soğukları gelmezse bu bağbozumu güzel başlayacak gibi duruyor.


2008 bağbozumu Türkiye'de kırmızı şaraplar için mükemmeldi. bazılarınız 2008 cabernet sauvignon'u çoktan tattı. Öküzgözü 2008 ise yakında damaklarınızla buluşacak.

19 Mart 2010 Cuma

Türkiye'de Şarabın Fiyatı



Ürgüp'te bir mahzene sahip olduğumuz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Bu sayede hergün çok sayıda insan tarafından ziyaret ediliyor, sizlerle konuşma olanağı buluyor, sizden şaraplarımızın durumu hakkında bilgi alıyor ve bu bilgiler ışığında ürünlerimizi daha da iyileştirmeye çalışıyoruz. 

En sık konuşulan konulardan biri şarabın fiyatı. Bildiğiniz gibi ülkemizde yıllardır vergi çok yüksek. Bu tabii yeni bir şey değil. Bunun dışında arka planda oldukça büyük bir iş var. Örneğin 2010 yılındayız ve 2008'in cabernet sauvignon'unu daha yeni satmaya başlıyoruz. Bu bağlarda 2007 yılında çalışmaya başladık. Yani 3 yıllık bir çalışmadan söz ediyoruz. 

Benim anlamakta güçlük çektiğim konu birçok otel ve restaurantta niçin şarabın giriş fiyatınn 5, 6 katına satıldığı. Bu, insanları şaraptan uzaklaştırıyor ve o yüzden bira veya su içiyorlar. Oysa ki benim kanımca şarap türk mutfağı ile oldukça güzel bir uyum sağlıyor.

Bu konuda size son derece mantıklı şarap fiyatları sunan iki çok güzel tesis adı söyleyebilirim. 


Bunlardan biri Kapadokya'da, Uçhisar'da : Sahiplerinden biri şarap tutkunu ve şarap turizmi uzmanı olan Şıra Kapadokya Otel www.hotelsira.com







Diğeri de Antalya yakınlarında Finike'de : Sahipleri Türkiye aşığı Fransızlar olan "Villa - hôtel l'Orangeraie" http://www.orangeraie-de-finike.com/ 


Bu isimler iki tesisle sınırlı değil ancak gerçekten oldukça ender. Onlara, şarap gibi Türk gastronomisinin önemli bir ürününü bu kadar güzel değerlendirdikleri için teşekkür ediyorum. 

12 Mart 2010 Cuma

Şarap ve Mevsimler

Bir Şarap sıradan bir içecek gibi anılmaz ve sıradan bir içkiden kesinlikle çok farklıdır.
Örneğin bir soda veya bira içtiğinizde ya da yoğurt yediğinizde tatları ocak ayında da ilkbahar boyunca da ya eylül ayı boyunca aynıdır. Şarapta ise durum tamamen farklıdır. Canlılığı sürer zaman ilerledikçe aylar geçtikçe tadında gelişmeler olur. Bahar geliyor havalar ısınıyor bitkiler uyanıyor. Havalar ısındıkça şarapların aromalarını ortaya çıkarıyor. Yapılan testler şarapların tatlarının ilerlediğini gösteriyor.

Turasan Cabernet Sauvignon 2008'in satışı başlamış durumda : 

Rengi yoğun siyah. Burunda ilk olarak truffle, koyu çikolata ve ardıç meyvesi kokuları hakim. Bu kokuların altında biber ve böğürtlen kokuları gizli. Daha da derinlerde yabani çilek, vanilya ve kızarmış kokuların gizli dokunuşları mevcut. 

Damakta ise güçlü gövdeye sahip kara meyve, baharat aromaları baskın.
Soslu etli yemeklere ve ızgaralara eşlik edebilecek bu şarabın, meraklıları adına çikolatalı tatlılarla denenmesi de tavsiye edilir. 

4 Mart 2010 Perşembe

Seneler Chardonnay’in „bâtonnage“

Bugün Chardonnay icin “bâtonnage” (batonaj) günü.

Batonajı biraz anlatmak gerekirse : şarapta bulunan tortunun (ölü mayaların) çalkalanmasıyla şaraba tekrar kazandırılmasına olanak veren bir tür karıştırma işlemidir. 
Eskiden tahta çubuk (fransızca „dodine“) ile yapılan bu işlem günümüzde paslanmaz çelik dodinlerle yapılmaktadır.
„Batonnage“ işlemi ile maya hücreleri parçalanarak şaraba daha güçlü gövde ve zengin aromalar kazandırılması sağlanır. Bu işlemin en büyük etkisi ağızda kalıcı (yağlı) ve yumusak içimli olmasıdır.

1-2. Batonaj öncesi 
3-4-5. Batonaj esnasında
6. Batonaj sonrası

3 Mart 2010 Çarşamba

Ingiliz gazetecilerin Turasan şarapçılığı ziyareti

Çarşamba günü Kapadokya’da bulunan mahzenlerimizde gazeteciler ile birlikte gezi ve tadımlar yapıldı.
Aşağıda tadıma katılan gazetecilerin isimleri bulunmaktadır. Blogları veya web siteleri aşağıdaki linkleri tıklayarak izlenebilir :
Fazla zamanımız olmamasına karşın güzel bir tadım oldu :
  • 2007, 2008, 2009  Emir (2009 şişelenmemiştir)
  • Seneler Chardonnay 2008
  • Seneler Narince 2007 ve 2008
  • Turasan Roze 2009
  • Seneler Öküzgözü 2007, 2008 ve 2009 (2008 ve 2009 hala mahzende bulunmaktadır)
  • ve son olarak 2008 rekolte Seneler serisinden sürpriz bir kırmızı ile tadım sonlandırıldı. Bu kırmızı benim en beğendiğim şaraplar arasında, ama biraz zamana ihtiyacı var (birkaç ay sonra piyasaya çıkacak).

1 Mart 2010 Pazartesi

Istanbul’da Türk şaraplarının tadımı

Pazartesi günü Ingiltere’den gelen 7 ünlü gazeteci ile Turasan adına Hasan Turasan ile birlikte katıldiığımız Türkiye’nin 15 seçkin şarap üreticisi Istanbul’da bir araya geldi.
Bu Türk şarabının dünyaya tanıtılması ve Türk şarapçılığının son yıllarda nedenli geliştiğinin gösterilmesi açısından oldukça önemli bir etkinlikti. Aynı zamanda biz şarap üreticileri için karşılıklı ürünlerimizi tanıma açısından da çok enteressan ve yararlı oldu. Çoğu şarap benim açımdan oldukça ilginçti.
Zengin aromalı şaraplar üretilmesine rağmen, meşenin çok fazla kullanılmasıyla bu aromalar maalesef geri planda kalmıştır.
Bana göre iyi şarap sadece meşe ile yoğunlaştırılmış şarap demek değildir. Nitekim dünyadaki çoğu iyi şarap üzümün varyetesinin ve “teruar”ının öne çıkmasını sağlayan şaraplardır. Ne yazık ki çoğu güzel türk şarabı meşenin aromalarıyla makyajlanıyor ve üzüm çesidinden gelen aromaların üstü örtülüyor. Umut verici olan bu durumun zamanla azalacak olması.